Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 23/02/2023 Tarih, 2022/7265 E. – 2023/1093 K.
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan temyiz incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararı Yargıtay 14. Hukuk Dairesince bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar vermiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı … vd. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, Serik Noterliği’nin 12.09.1997 tarih ve 14268 yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki gayimenkul satış vaadi sözleşmesiyle davalıların murisi …’in, bilcümle muris ve murisi evvelinden intikal gelen ve gelecek olan ve de asli hissesi bulunan 94 ve 453 parsel sayılı taşınmazlardaki hisselerinin tamamını …’e sattığını, bedelin ödendiği, zilyetliğinin teslim edildiğini belirterek davalılar murisi …’in taşınmazlardaki tüm hak ve hisselerinin adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, satış vaadi sözleşmesinde imzası bulunan tanıklardan Sebahattin Kahya’nın davacının damadı olduğundan sözleşmenin geçersiz olduğunu ayrıca satış bedelinin düşük olmasının sözleşmenin muvazaalı olduğunu gösterdiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 04.12.2012 tarihli ve 2011/687 Esas, 2012/618 Karar sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 24.09.2013 tarihli, 2013/5586-12107 E. K. sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, 21.12.2017 tarihli, 2014/50 Esas, 2017/730 Karar sayılı kararında davanın kabulüne karar verilmiştir.
4. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
5. Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 24.12.2018 tarihli, 2018/3204-9383 E. K. sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vd. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vd. vekili temyiz dilekçesinde; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, dava konusu taşınmazlar elbirliği mülkiyetinde olduğundan verilen kabul kararının uygulanma ihtimalinin bulunmadığını, taşınmazların keşfen değerinin belirlenip eksik harcın tamamlanmadığını, dava konusu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali için davalıların Manavgat Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtığını, eldeki davada bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek açıklanan ve resen nazara alınacak sebeplerle hükmün kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın kabulü kararının eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. Kaynağını Borçlar Kanununun 22 nci maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213 ncü maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706 ncı ve Noterlik Kanununun 89 uncu maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716 ncı maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
2. İddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına yönelik olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu böyle bir davada, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 120/1 inci (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 413.) ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 16 ncı maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satımı taahhüt edilen taşınmazın dava tarihindeki güncel değerinden ibaret olacağı kuşkusuzdur (04.03.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İBK). Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun (temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın) mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32 nci maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür.
3. HMK’nin 297/2nci maddesinde hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu açıklanmıştır.
3. Değerlendirme
1 Somut olayda, dava dilekçesinde dava değeri toplam 20.000,00 TL gösterildiği, mahkemece yapılan keşif sonucunda dava konusu taşınmazların ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin konusunu oluşturan payların dava açma tarihindeki değerleri belirlenmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece dava konusu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin konusunu oluşturan payların, dava tarihindeki değeri üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre eksik harç yönünden Kanunun öngörmüş olduğu prosedüre uyularak eksik harcın davacıya tamamlattırılması gerekirken, eksik harç tamamlanmadan tapu iptali ve tescil hükmü kurulması doğru görülmemiştir.
2. Davalı … vd. vekili temyiz dilekçesinde dava konusu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali için dava açıldığını iddia ettiğinden, davalı … vd. vekili iptal davasının açılıp açılmadığı, açıldıysa mahkemesi ve esas numarasının bildirilmesi hususunda isticvap edilmeli, dava açıldığının anlaşılması halinde de sonucunun bekletici mesele yapılması gerekir.
3. Kabule göre de, dava konusu taşınmazların güncel tapu kayıtları ilgili tapu müdürlüğünden getirtilerek infaza elverişli bir hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu şekilde infazı mümkün olmayacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş; bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davalı … vd. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
Peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
23.02.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.