Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 11/05/2016 Tarih, 2014/12-1078 E. – 2016/600 K.
Dava: Taraflar arasındaki “şikayet” isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 9. İcra Hukuk Mahkemesince talebin reddine dair verilen 31.05.2013 gün ve 2013/291 E., 2013/367 K. sayılı kararın incelenmesi şikayetçi vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 18.11.2013 gün ve 2013/27847 E., 2013/36197 K. sayılı ilamı ile;
“… Alacaklı şirket tarafından borçlu S… Köy Tarım ve Gıda Ürünleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında yapılan takibin kesinleşmesi üzerine şikayetçi Ali H. Y.’a borçlu şirketin borcundan dolayı haciz ihbarnamesi gönderildiği, şikayetçi üçüncü kişinin İcra Mahkemesi’ne şikayet yoluyla yaptığı başvuruda, kendisinin borçlu şirketin ortağı olduğunu, bu sebeple üçüncü kişi sayılamayacağını, kendisine haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceğini belirterek haciz ihbarnamesinin iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İcra takibi borçlusu S… Köy Tarım ve Gıda Ürünleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi olup, adı geçen borçlu şirket hakkında takibin kesinleşmesi sebebi ile şikayetçi şirket ortağına İİK’nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilmiştir. Anılan maddede takip borçlusunun üçüncü kişi nezdinde bulunan hak ve alacakları ile menkul mallarının haczedilmesi öngörülmüştür. Somut olayda haciz ihbarnamesi gönderilen şirket ortağı, borçlu şirket yönünden üçüncü kişi sayılamayacağından gönderilen haciz ihbarnamesi bir hukuki sonuç doğurmaz.
O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir…”,
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Karar: İstek, üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacaklara dair olarak gerçekleştirilen hacze yönelik işlemin iptali istemine ilişkindir.
Şikayetçi vekili; alacaklı tarafından dava dışı borçlu S… Köy Tarım ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra dosyasından gönderilen 3. haciz ihbarnamesinin müvekkiline 21.05.2013 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin borçlu şirketin ortağı olduğunu, şirket ortaklarının şirkete göre üçüncü kişi sıfatını taşımadığını, şirket ortağına haciz ihbarnamesi tebliğ edilemeyeceğini belirterek şikayetin kabulüyle müvekkiline gönderilen haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Karşı taraf – alacaklı vekili; yargılama sırasında şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; ortakların borçlu şirkete olan sermaye borcunun, şirket iç ilişkisi olması sebebiyle haczedilmesinin, diğer bir anlatımla bu borcundan dolayı üçüncü kişi sayılamayacaklarından birinci haciz ihbarnamesi gönderilmesinin yasal dayanağı bulunmamakta ise de, davaya konu icra takibinde, şikayetçinin borçlu şirkete sermaye borcu sebebiyle haciz ihbarnamesi gönderilmediği, ortağın borçlu şirkete olan şahsi borçlarının haczedilmesinin mümkün olduğu, birinci haciz ihbarnamesi gönderilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarda açıklanan sebeplerle bozulmuş, mahkemece; önceki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme hükmünü şikayetçi vekili temyize getirmiştir.
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; şirket ortağının, İİK’nun 89. maddesi uyarınca, borçlu şirket yönünden üçüncü kişi sayılıp sayılamayacağı, buradan varılacak sonuca göre şirket ortağına haciz ihbarnamesi gönderilip gönderilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Bu aşamada, öncelikle somut uyuşmazlığa etkili olan kurum ve kavramların açıklanmasında yarar vardır.
Borçlunun üçüncü kişilerdeki mal, hak ve alacaklarının haczi, İcra ve İflas Kanununun 89. maddesinde düzenlenmiştir. Üçüncü kişiye haciz ihbarnamesi gönderilebilmesinin ön şartı ise, geçerli bir takibin bulunmasıdır. Borçlunun üçüncü kişilerdeki mal, hak ve alacaklarının haczine karar verilebilmesi için alacaklının talebi yeterlidir. Talebi alan icra memuru, alacaklının bildirdiği üçüncü kişide bulunan hacze konu malın niteliklerini açık bir şekilde belirleme olanağı bulunmadığından, talep doğrultusunda üçüncü kişiye haciz ihbarnamesi gönderilmesi kararı vermektedir.
Borçlunun üçüncü kişilerdeki mal, hak ve alacakları da borçlunun malvarlığı kapsamında kabul edilmektedir. İcra ve İflas Kanununun 89. maddesindeki düzenleme sayesinde, alacaklı, borçlunun üçüncü kişideki alacak, hak ve taşınır mallarının haczini isteyerek alacağına kavuşma imkanına sahip olacaktır. Borçluya karşı takibe geçmiş olan alacaklı, üçüncü kişilerdeki bu malvarlığını haczettirebilecektir.
Şirket borcundan dolayı, şirketin ortağına haciz ihbarnamesi gönderilip gönderilemeyeceği hususuna gelince, sermaye şirketleri, üçüncü kişilere karşı malvarlıklarıyla ve birinci derecede sorumludur. Ortakların, şirket alacaklılarına karşı ikinci derecede sorumlu olup olmayacakları, şirketin tipine göre değişir.
Limited şirketlerde, şirket ortağının şirket tüzel kişiliğine sermaye koyma borcu olması, şirket tüzel kişiliğinin, şirket ortağında mal, hak ve alacağının bulunması halinde, bu alacak kalemleri, şirketin şahsi alacaklıları tarafından İcra ve İflas Kanunu 89. maddesi uyarınca haczedilebilir. Şirket ortağı, şirket tüzel kişiliğine karşı üçüncü kişi konumundadır. Şirket borçlarından dolayı kural olarak ortaklık tüzel kişiliğinin sorumlu olması, ortağın, ortaklık tüzel kişiliğine göre üçüncü kişi sayılıp sayılmaması ile ilgili değildir. Ortak, şirket tüzel kişiliğine göre üçüncü kişidir ve ortaklığın, ortaklardan alacağının bulunması halinde, şirket alacaklıları, şirket ortağına bu alacaklar için üçüncü kişi sıfatıyla haciz ihbarnamesi gönderebilir ( Uyar, Talih: İcra ve İflas Kanunu Şerhi, 2006, s. 7603; Ayhan, Rıza: Limited Şirketlerde Ortakların Sorumluluğu, İstanbul 1992 s. 55; İyilikli, Ahmet Cahit: Borçlunun Üçüncü Kişilerdeki Mal, Hak ve Alacaklarının Haczi, Ankara 2011 s. 177- 178 ).
Buna göre somut olay değerlendirildiğinde; alacaklı tarafından dava dışı borçlu S… Köy Tarım ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleşmesi üzerine borçlu şirketin ortağı olan şikayetçi Ali H. Y.’a 26.08.2010 tarihli birinci haciz ihbarnamesi gönderildiği, birinci haciz ihbarnamesinin 31.08.2011 tarihinde şikayetçiye tebliğ edildiği, şikayetçinin haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmemesi sebebiyle 03.03.2011 tarihli ikinci haciz ihbarnamesinin gönderildiği, ikinci haciz ihbarnamesinin de 11.03.2011 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen şikayetçi tarafça itirazda bulunulmadığı, bunun üzerine şikayetçiye 13.08.2012 tarihli üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderildiği, bu aşamadan sonra şikayetçinin, eldeki şikayet kanun yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, şikayetçi Ali H. Y.’ın dava dışı borçlu S… Köy Tarım ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı olduğu sabit olduğundan şirket tüzel kişiliğinin, şirket ortağı Ali H. Y.’dan mal, hak ve sermaye alacağı ile diğer alacaklarının bulunması halinde, bu alacak kalemleri, şirketin şahsi alacaklıları tarafından İcra ve İflas Kanunu 89. maddesi uyarınca haczedilebilir. Şikayete konu olayda şirket ortağının şirket tüzel kişiliğine karşı üçüncü kişi konumunda bulunması sebebiyle bu hacze yönelik şikayetin reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında bir kısım üyeler tarafından, sermaye koyma borcunun şirket ile ortak arasındaki iç ilişkiden kaynaklandığı, sermaye koyma borcu yönünden şirket ortağının şirkete göre üçüncü kişi sayılamayacağı ve şirket ortağına sermaye koyma borcundan dolayı haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği, ancak ortakların, şirkete şahsi borçları bulunması halinde, şirket ortağına İcra ve İflas Kanunu 89/1’e m. dayalı haciz ihbarnamesi çıkarılabileceği gerekçesiyle direnme kararının değişik gerekçe ile bozulması gerektiği görüşü savunulmuşsa da yukarda açıklanan sebeplerle bu görüşler Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece, yukarda açıklanan ilkelere uygun değerlendirme yapılarak, şikayetçinin şirkete göre üçüncü kişi konumunda olduğu, şirkete olan borçlarından dolayı haczin mümkün olduğu ve haciz ihbarnamesinin gönderilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi ile bu kararda direnilmesi usul ve yasaya uygun olup direnme kararının onanması gerekmiştir.
Sonuç: Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarda gösterilen sebeplerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 11.05.2016 gününde oyçokluğu ile karar verildi.