
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 21/02/2024 Tarih, 2022/2062 E. – 2024/159 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece verilen karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı, petrol istasyonu işlettiğini, davalıya araçlarında kullanmak üzere defalarca kez yakıt sattığını, davalının istasyonunun yakınlarında ayçiçek ekimi yaptığını, kendisinden araçları için yakıt aldığını, icra takibine konu edilen veresiye fişi borç senedini imzaladığını, bunun gibi birçok senet daha imzaladığını, davalının borçlarını ödemediğini, 03/09/2014 tarihli veresiye fişini imzalamış olan davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, ödeme emri ekinde gönderilen evrakta bulunan imzanın kendisine ait olmadığını, imzaya itiraz ettiğini, belgede tahrifat yapıldığını, rakam ve yazılar ile oynanmış olduğunu, davacı ile arasında bahsedildiği şekilde bir alışveriş olmadığını belirterek davanın reddine, kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, Ankara (*). İcra Müdürlüğünün 20**/*** esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine yapılan itirazın asıl alacak 7***.*** TL yönünden iptaline, takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş; karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı, delillerin toplanmadığını, imza incelemesinin bilimsel yöntemlerle yapılmadığını, tanık dinlenmesinin usule aykırı olduğunu, Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesinden rapor alınmasının gerektiğini, lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, icra inkar tazminatına asıl alacak üzerinden hükmedilmesinin gerektiğini, davanın dayanağı olan belgedeki imzanın kendisine ait olmadığını, anılan belge üzerinde tahrifat yapıldığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, davanın reddinin gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, motorin satışından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Gerek istinaf sebebi yapılan ve gerekse HMK’nın 355. Maddesine göre kamu düzeni nedeniyle resen dikkate alınması gereken hususların incelenmesinde;
Bilirkişi raporu kural olarak hakimi bağlamaz. Hakim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir.
Somut olayda, davacının, davalıya motorin sattığı halde bedelin ödenmediği iddiası ile 03/09/2014 tarihli 7***.*** TL bedelli olan davalının isminin ve imzasının bulunduğu veresiye fişine dayanarak 26/06/2018 tarihinde icra takibi yaptığı, itiraz üzerine 31/12/2018 tarihinde eldeki davayı açtığı, davalının ise cevap dilekçesinde ve yargılama süresince belgedeki imzanın kendisine ait olmadığını, belgede tahrifat yapıldığını belirttiği, mahkeme tarafından hükme dayanak yapılan Jandarma Genel Komutanlığı Merkez Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği tarafından düzenlenen 27/10/2021 tarihli uzmanlık raporunda iki el yazısı ve doku inceleme uzmanının “inceleme konusu belge üzerinde atılı bulunan söz konusu imzanın M**** T**** eli ürünü olabileceği kanaatine varıldığı” şeklinde görüş bildirdiği, raporun kesinlik içermediği, “….olabileceği kanaatine varıldığı” şeklinde ifade edilen söz konusu raporun tereddüte yer verdiği, hükme esas alınamayacağı anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkeme tarafından Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Başkanlığından söz konusu belgede ( 03/09/2014 tarihli ve 7***.*** TL bedelli veresiye fişi ) yer alan imzanın davalının eli ürünü olup olmadığı ve belgenin sahte olarak oluşturulup oluşturulmadığı konusunda, mevcut raporda yer alan tereddüt giderilmek ve itirazlar karşılanmak suretiyle, kesin kanaat içerir şekilde rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, tereddütler giderilmeden, iddialar aydınlatılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, diğer istinaf sebeplerinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, yargılamanın yeniden yapılması için dosyanın mahalline gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1/a/6. maddesi uyarınca Ankara *. Asliye Hukuk Mahkemesi **/**/20** tarih, 20**/*** Esas ve 20**/*** Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf karar ve ilam harcının talep halinde istinaf yoluna başvuran davalıya iadesine,
4-İstinaf kararının yerel mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 21/02/2024 tarihinde kesin olarak karar verildi.