Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 17/05/2022 Tarih, 2021/11-30 E. – 2022/663 K. 1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi tarafından ilk derece mahkemesi kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı … Sağlık Hizmetleri A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak davalı … […]
Mahkemece, şikayetçinin şirkete göre üçüncü kişi konumunda olduğu, şirkete olan borçlarından dolayı haczin mümkün olduğu ve haciz ihbarnamesinin gönderilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi ile bu kararda direnilmesi usul ve yasaya uygun olup direnme kararının onanması gerekmiştir.
Zamanaşımı süresinin dolmasından sonra alacaklıya yöneltilen borç ikrarının, zamanaşımı definden zımni (örtülü) feragat anlamına geldiği, öğretideki baskın görüşlerle ve yargı inançlarıyla da doğrulanmaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 19.11.1963 T. 5924-6419 sayılı kararı). Dahası, zamanaşımı süresinin dolmasından sonra alacaklıya karşı bir borç ikrarında bulunan borçlunun, bu borç ikrarına dayanılarak açılan davada zamanaşımı defini ileri sürmesi, çelişkili davranış yasağını oluşturur. Bu durum Medeni Kanun’un 2 nci maddesine aykırı olup, hukuken korunamaz
