Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 17/02/2020 tarih. 2019/5102 E. – 2020/793 K.
Dava dilekçesinde, … tatil sitesinin sakinlerinden olduğunu, sitelerinin yıllık olağan genel kurulunun 06.07.2014 tarihinde yapılan toplantısında 2013-2014 yılı hesapları (gelir-giderleri) sakinlerin bilgisine sunulmadan ve hesaplar üzerinde inceleme yargılamadan oya sunulmuş, itirazları üzerine hesapların açıklanmasını veyahutta sakinlerine liste halinde sunulmasını talep ettiği halde bu hususun hiç nazara alınmadan genel kurulun sonlandırıldığını, ancak genel kurulun 2013-2014 yıllarına ait sitenin yıllık gelir-gider yönetim kurulu faaliyetleri ve giderlerin nerelere harcandığı, gelirlerin miktarının ne olduğu, hangi site sakinlerinin aidat borcu olduğu, sitenin borcunun bulunup bulunmadığı 2014-2015 yılı dönemine ait hangi işlerin site yararına yapılıp yapılamayacağı hususunda site sakinleri bilgilendirilmeden oldu bittiye getirilerek genel kurulun yapılmış olması Kat Mülkiyet Kanununun hükümlerine göre usulsüz ve yersiz olduğunu, 06.07.2014 Pazar günü saat 14.00’da toplanan genel kurulu divan başkanlığına 2013-2014 gelir-gider raporunun açılmasını ve bu raporun genel kurul sakinlerine dağıtılması talebinde bulunduğu halde talebinin semeresiz kaldığını, ayrıca 23.07.2014 tarihinde site yönetim kuruluna yapmış olduğu yazılı başvuruda ise hesapların dökümanlarının harcama kalemlerinin ve gelir gider bilançosunu talep ettiği halde yönetimce bu talebinin de olumsuz bırakıldığını, bir site sakini olarak sitenin yönetim kurulunun faaliyetlerini gelir gider hesaplarının sonuçlarını elbette ki listeye yasal hakkı bulunduğundan bu hususlar göz ardı edilerek usulsüz ibra neticesi hesapların incelenmeden kabul edilmesinin doğru olmadığını, bilirkişi marifeti ile sitenin 2013-3014 hesap gelir giderlerinin inceletilerek usulsüzlerin ortaya çıkarılması istenilmiştir.
Mahkemece 16/11/2015 tarih 2014/392 E. – 2015/468 K. sayılı davanın reddine dair verilen kararı davacı taraf temyiz etmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 31/10/2017 tarih 2017/3949 E. – 2017/8666 K. sayılı ilamı ile Mahkememizce toplantıya ilişkin çağrı belgeleri, hazirun cetveli ve ilgili tüm evrakların getirtilip KMK’nın 29 ve 33. madde hükümlerine göre davanın süresinde açılıp açılmadığının, iptali istenen kararların butlan hükmünde olup olmadığının toplantı ve karar nisaplarının sağlanıp sağlanmadığının taraf delilleri de toplanmak suretiyle denetlenmesi gerekirken belirtilen hususlar değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile karar verilmesinin doğru görülmeyip bozmayı gerektirdiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davacının davasının kabulü ile; … tatil sitesinin 06/07/2014 tarihli genel kurul kararının iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kat malikleri kurulu toplantısının iptali istemine ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde mahkemece bozmaya uyulduğu ancak gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Şöyle ki; Kat Mülkiyeti Kanununun 32. maddesi gereğince kat malikleri kurulu kararları (1)’den başlayıp sırayla giden sayfa numaraları taşıyan deftere yazılarak toplantıda bulunan kat maliklerince imzalanır. Karara aykırı oy verenler bu aykırılığın sebebini belirterek imza koyarlar. Aynı Kanunun 33. maddesine göre ise, kurul toplantısına katılan ancak 32. madde hükmü gereğince aykırı oy kullanan her kat maliki, karar tarihinden başlayarak bir ay içerisinde, kat malikleri kurulu kararı aleyhine ana taşınmazın bulunduğu sulh mahkemesinde iptal davası açabilir. Kat malikleri kurulu kararlarının yok hükmünde veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlarda süre koşulu aranmaz.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin, özellikle iptali istenen 06.07.2014 tarihli kat malikleri kurulu kararının incelenmesinde, davacının sözü edilen kat malikleri kurulu toplantısına katıldığı, hazırun cetvelini imzaladığı, alınan kararlara yönelik olarak bir itirazda bulunmuşsa da bu itirazlarının muhalefet niteliğinde kayda geçirdiğine dair bilgi ve belgeye rastlanılmamıştır. Bu durumda yukarıda açıklanan Kanunun şartlarına uyulmadığı anlaşıldığından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle 06.07.2014 tarihli kat malikleri kurulu toplantısının iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/02/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.